MEHMET AKİF ERSOY
İSTİKLAL MARŞI YAZARI
Mehmet Akif ERSOY - HayatıERSOY, Mehmet Akif (1873-1936) İstiklal Marşı şairi,şiirleri ile manzum hikayeleri ile büyük İslami Türk milliyetçisi.İstanbul'da doğdu.Fatih Medresesi müderrislerinden İpekli Mehmet Efendi'nin oğludur.Küçük yaşta kuvvetli bir din eğitiminin yanı sıra Arapça,Farsça öğrendi.Fatih Rüştiyesi'ni İstanbul İdadisi'ni bitirdikten sonra,Halkalı sivil Yüksek Baytar Mektebi'nden birincilikle mezun oldu (1894).Eşref Edip'le "Sırat-ı Müstakim", "Sebil-ür Reşad" dergilerini çıkardı.Halkalı Yüksek Ziraat Mektebi'ne Edebiyat Fakültesi'ne müderris olarak edebiyat okuttu.Birinci Dünya Savaşı'nda Almanya'ya inceleme gezisine gönderildi (1915)."İslam Birliği" gayesiyle Arabistan'a gitti.Kurtuluş Savaşı'nda Anadolu'ya geçti. Birinci Büyük Millet Meclisi Burdur milletvekili seçildi (1920-1923).İstiklal Marşı'nı yazdı (1921).Abbas Halim Paşa'nın davetlisi olarak Mısır'a gitti; Kahire'deki Cami-ül Mısriyye üniversitelerinde Türk Edebiyatı okuttu (1925-1936).Tedavi için döndüğü İstanbul'da siroz hastalığından öldü (27 Aralık).Mezarı Edirnekapı Şehitliğindedir.Toplumsal yaşantımızı,kendi zamanına kadar hiç kimsenin işlemediği tarzda kudretle mısralara döken,sanatını toplumun görevine veren bir şairdir.Yaşadığı günlerin aktüel konularını ustalıkla,"fotoğraf gerçekliği" diyebileceğimiz bir tasvir gözlemi içerisinde halkın diline yakın kişisellik taşıyan bir üslupta işler.Yaşantısı boyunca,inançlarından en küçük bir sapkınlık göstermez.Batının Türk topraklarına saldıran emperyalist kuvvetlerine karşı İslam dünyasının uyanması,bir "İslam Birliği" kurması düşüncesini bayrak edinir.İslam ülkelerindeki cahilliğin,yoksullukla geriliğin Batıdan alınacak bilim ve sanatla yok edileceği ulusların yükselmesi için marifetle faziletin birleşmesi gerektiği inancındadır.Mehmet Akif, şiiri ideolojik bir gayenin güvencisi sayar.Aklın ve zamanın gereklerine göre bilimle dinin uzlaşmasını tüm Müslümanların "bir aile efradı" gibi birleşmesini ister.Aruz ölçüsünü hayret edilecek bir ustalıkla Türkçe'nin inceliklerine uygun bir söyleyişle uygular.Lirik-epik şiirlerinde ilhamını gerçek hayattan;lirik-didaktik şiirlerinde ise konularını din kaynaklarından alır.Akif'e göre edebiyat; ahlaksal,toplumsal bir faydayı gaye edinmelidir.Şiirlerinde,o günkü Türk toplumunu yansıtmakla beraber,mısralarına yaşadığı günlerin izlenimi,kahramanlıklarımızı en geniş açıdan alır.Şiirlerini genellikle Safahat adını verdiği yedi kitapta toplar: Manzum bir önsözden sonra,Hasta,Meyhane,Seyfi Baba,Kocakarı ile Ömer,Dervas,Mahalle Kahvesi,Bebek,Yemişçi İhtiyar manzumelerinin yer aldığı Safahat (Safhalar, 1911),dinsel ahlaksal büyük manzumesinin ismini alan Süleymaniye Kürsüsünde (1912); üçüncü kitap ise ayet ve hadislerin tefsirini işleyen Hakkın Sesleri (1913); Balkan felaketinin toplumsal yaralarını yengili bir lirizmle dile getiren Fatih Kürsüsünde (1914); Berlin anıları ile Mısır gezisinin izlenimlerini anlatan Hatıralar (1917); şaire esas şöhretini sağlayan Çanakkale Şehitleri'nin yer aldığı Asım (1919); 1918-1933 yılları arasında yazdığı Bülbül,Leyla,Gece,Secde,Resmim İçin gibi şiirleriyle,kıt'aları ile birlikte kırk iki şiirinin yer aldığı yedinci kitap Gölgeler (1933).
|